İran resmi haber ajansı IRNA‘ya göre İran Hükümet Sözcüsü Ali Rebii, videokonferans yöntemi ile başkent Tahran’da düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İran‘ın Güney Kore bandıralı petrol tankerine Basra Körfezi‘ne petrol kirliliği yayması nedeniyle el koyduğunu belirten Rebii, geminin olaydan önce bu konuda uyarıldığını belirtti.
Rebii, Güney Kore hükümetinin ülkede bulunan İran’a ait varlıkları ABD yaptırımları nedeniyle Tahran’ın kullanımına açmamasına değinerek, “Eğer gerçekten rehin alma durumu varsa bunu yapan, asılsız gerekçelerle 7 milyar dolardan fazla paramızı rehin alan Güney Kore hükümetidir. Yaptırım uygulanmadığı iddia edilen ürünler söz konusu olduğunda bile, zorlu koşullar nedeniyle halkımız için hayati önemde olan birkaç milyon ton ilaç ve ürünün ithalatından dahi asılsız gerekçelerle kaçındılar.” ifadelerini kullandı.
Güney Kore hükümetinin İran varlıklarının ülkeye transferi için çaba sarf etmediğini kaydeden Rebii, “Biz rehin alan taraf olmadık. Eğer rehin alan taraf varsa, o da Güney Kore hükümetidir. Milletimizin tarihi hafızası bunu unutmayacaktır.” dedi.
AB’ye “uranyum” tepkisi
Rebii, İran’ın dün duyurduğu uranyumu yüzde 20 saflıkta zenginleştirme çalışmalarına resmen başladığını açıklamasından sonra Avrupa Birliği’den (AB) gelen tepkilere de cevap verdi.
Uranyum zenginleştirme faaliyetinin Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nın (KOEP) 36. maddesine uygun olduğunu aktaran Rebii, tüm tarafların anlaşmaya bağlı kalmadığı süre boyunca İran’ın benzer girişimlerde bulunma hakkının olduğunu söyledi.
Tarafların anlaşma yükümlülüklerine bağlı kalması halinde, uranyum zenginleştirmede geri adım atabileceklerini belirten Rebii, “Avrupa Birliği, İran’ın haklarını kullanmasıyla ilgili açıklama yapmak ve endişelerini dile getirmek yerine, uygulanmayan taahhütlerini yerine getirmeyi düşünmelidir.” dedi.
İran Devrim Muhafızları Ordusu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, dün, Basra Körfezi’nde Güney Kore bandıralı bir petrol tankerine el koyduğunu duyurmuştu. Güney Kore hükümeti ise, petrol tankerinin bırakılması çağrısında bulunmuştu.
İran, Güney Kore ve çeşitli ülkelerde bulunan mali varlığının ABD yaptırımları nedeniyle bloke edilmesinden dolayı kullanamıyor.
