Avrasya İncelemeleri Merkezi‘nde Kıdemli Araştırmacı Gauin, AA muhabirine, Orta Doğu ve Doğu Akdeniz güç mücadelesindeki Türkiye’nin konumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yunanistan‘ın bölge dışından aktörlerle Türkiye’yi Doğu Akdeniz’de tecrit etmek için yaptığı çalışmaların sürdürülebilirliğine ve uygulanabilirliğine ilişkin Gauin, “Türkiye ve İsrail, Doğu Akdeniz’in iki önemli gücüdür. Bölgede çıkarı ve ilgisi olan herhangi bir ülke, bu gerçeği göz önünde bulundurmalıdır.” ifadesini kullandı.
Gauin, Suriye’nin iç savaştan önceki duruma dönme olasılığının bulunmadığını, Lübnan’ın başarısız, Mısır’ın da ciddi şekilde Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan‘dan gelen yardıma muhtaç olduğunu belirtti.
BAE’nin de bölgesel güçmüş gibi görünmeye çalıştığına işaret eden Ganin, ancak Türkiye’nin dengi olmadığını fark ettikten sonra Türkiye karşıtı kampanyasını durdurmak zorunda kaldığını vurguladı.
Gauin, “Bu yüzden geriye kim kaldı? Türkiye ve İsrail. Yunanistan’ın bölgede önemli bir oyuncu olarak görülüp görülmeyeceğini sorabilirsiniz ve benim cevabım pek düşünmeden büyük bir ‘hayır’ olur.” diyerek Yunanistan’ın gerçek bir ekonomisi, üretim kapasitesi, teknolojisi veya savunma sanayisi olmadığını ifade etti.
“Karar vericiler Türkiye’nin ticari ve stratejik ortak olarak değerini kabul ediyor”
Yunanistan’ın Avrupalı vergi mükelleflerinin insafına kalmış bir ülke olduğuna dikkati çeken Gauin, şunları kaydetti:
“Diğer yandan halihazırda Türk ekonomisi hala üretiyor, ihraç ediyor. Sadece tekstil, kıyafet ve ham maddeler değil. Türkiye’nin gelecek vadeden bilişim teknolojileri ve savunma sanayisi de var. Bu, kesinlikle Batı’da ve İsrail’de uzakları görebilen karar vericilerin Türkiye’yi daima Yunanistan’a tercih etmesinin nedeni. Aynısı Türkiye ile ilişkilerini kötü şekilde etkileyen önemli sorunlara rağmen Fransa için de geçerli.”
Batı’da Türkiye karşıtı kampanyaları BAE’nin fonladığını ve organize ettiğini, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ve Ermeni diasporasının da Türk-Fransız ilişkilerini sabote etmek için ellerinden geleni yaptığını söyleyen Gauin, şöyle devam etti:
“Hala buna rağmen Fransız sanayiciler ve karar vericiler, Türkiye’nin ticari ve stratejik ortak olarak değerini kabul ediyor. Bu, Türkiye’deki Fransız yatırımlarının hacmiyle açıkça kanıtlanıyor. Nihayetinde Türkiye’nin bölgenin istikrarı ve refahındaki önemi göz ardı edilemeyecek kadar açık.”
“Paşinyan yeni bir savaş riskine girmeyecek”
Gauin, Ermenistan’da son zamanlarda Başbakan Nikol Paşinyan’a karşı darbe girişimi yapılmasına ilişkin, Ermenistan’ın yaklaşık 30 yıldır işgal ve kontrolü altında tuttuğu Yukarı Karabağ’daki yenilgiden sonra halkın büyük çoğunluğunun hayal kırıklığına uğradığını ve Paşinyan’a karşı öfkeli olduğunu söyledi.
Ermenistan’ın büyük çoğunluğunun, Paşinyan’ın en iyi seçenek olduğunu düşündüğünü, bu görüşün Azerbaycan ve müttefiki Türkiye tarafından da paylaşıldığını belirten Gauin, şunları kaydetti:
“Bakü yönetimi için en önemli faktör, Paşinyan’ın Türkiye ve Azerbaycan’ın güç birliğini görmüş olmasıdır. Bu yüzden Paşinyan, yeni bir savaş riskine girmeyecek. Türkiye, Paşinyan’ın istikrarlı ve barışçıl bir dış politika takip etmesi durumunda Ermenistan’ın bölgesel ulaşım ve ticaret ağının bir parçası olabileceğine inanıyor.”