Bergüzar Korel’in ablası Zeynep Korel, miras davasının ardından anlattıklarıyla ağızları açık bıraktı. Halit Ergenç ayrıntısı dikkatleri çekti.
Bir magazin programında Amerika’da evlere temizliğe gittiği ortaya çıkan Bergüzar Korel’in ablası Zeynep Korel, annesi Hülya Darcan ve kardeşi Bergüzar Korel ile kanlı bıçaklı olmuş, babası Tanju Korel’in ölümünün üzerinden 14 yıl geçtikten sonra miras davası açarak payını almıştı. Davanın ardından içini Sözcü gazetesine döken Zeynep Korel, anlattıklarıyla hayrete düşürdü.
Korel ailesinde şiddet, aldatma ve iftira içinde büyüdüğünü iddia eden Zeynep Korel, kardeşi Bergüzar Korel hakkında söyledikleriyle oldukça şaşırttı. Annesi Hülya Darcan’ın ve kardeşi Bergüzar Korel’in kendisine iftira attıklarını söyleyen Zeynep Korel, mağaza müdürlüğünden temizlikçiliğe, eniştesi Halit Ergenç’e kadar bilinmeyen hikayesini şu sözlerle anlattı:
Çok dayak yedim: ”Ne çocukluğumu bildim ne genç kızlığımı… Çok travmatik bir çocukluk geçirdim. Hem annemden hem babamdan çokça dayak yedim. Evdeki cinnetin haddi hesabı yoktu. Bu nedenle hassas bir yapım oldu. Evet babamda beni çok dövdü ama annemin bende bıraktığı hasar çok fazlaydı. Aile içi şiddeti babalar gibi yaşadım. Babamın annemi aldatmasını görerek büyüdüm.”
Bergüzar’ın velisiydim: ”Annem Hülya Darcan sürekli aldatılan, itilen kakılan bir kadındı. Babama hep benim yüzümden katlandığını söyledi. Hep kendimi suçladım. 7 yaşımda iken Bergüzar doğdu. Annem Bergüzar’ın bütün sorumluluklarını bana yükledi. Bergüzarın velisi bendim.”
Kurtulmak için 14 yaş büyük biriyle evlendim: Hiçbir zaman TV ve kamera önünde olmayı sevmedim. Daha çok kendimi yetiştirip bir meslek sahibi olup ayakta durmayı ve ayakta durunca da annem ve kardeşimi yanıma almayı hayal ettim. Boğaziçi Üniversitesi Turizm Bölümü bitirdikten sonra ABD’de iç dizayn okudum. Benden 14 yaş büyük Amerikalı biriyle 22 yaşındayken evlendim. Çünkü kardeşimi ve annemi kurtarmak istedim. Hep onların arkasında oldum. Ama burada asıl kurban babammış. Hikayem böyle başladı.
Ünlü markanın mağaza müdürüydüm: ”Bugün 18 yaşında olan kızım Nazlı 8 yaşında iken eşimle boşandım. İstanbul’da 4 buçuk yıl çok ünlü markaların mağaza müdürlüğünü yaptım. Kızımın eğitimi için ABD’ye geri döndüm. Orada da çok ünlü bir markanın mağaza müdürlüğünü yaptım. Ayağımdaki rahatsızlık nedeniyle bu işi bırakmak zorunda kaldım. Kardeşim, çocuğum, evladım gibi gördüğüm ev arkadaşım İvana, kızım ve ben Şikago’ya taşındık.”
Köpek dolaştırıcılığı yaptım: ”538 daireden oluşan bir rezidansta oturuyorum. Benim bir köpeğim var. ‘Dog walking-Köpek dolaştırma’ burada bir sektör. Benim hayallerim arasında küçük bir köpek yuvası açmak vardı. Burada bir iş kolu bu. Dog walker’lık yapmaya karar verdim. Komşularım da var bir iki köpek alarak, yarım saat dolaştırıp onlarla oynuyordum. Köpeklerle olan ilişkim fiyatımın düşük olması derken bu yayıldı. Bir anda ciddi bir köpek portfolyosuna sahip oldum.”
Temizlikçilik yaptım: ”Köpeklerini dolaştırdığım insanlar, ‘Temizlikçi arıyoruz’ dediğinde ‘Ben yaparım’ dedim. Tuhaf baktılar bana… Amerika’da kimse temizliği bizim gibi yapmıyor. Temizlik şirketi kurma fikrimi aklıma geldi. Bir, üç, beş derken binanın Zeyn Teyzesi olarak ünlü oldum. İsmim ‘Aunt Zeyn’e yani Zeynep Teyze’ye çıktı. İki haftalık köpek dolaştırmaktan kazandığım parayla kas rahatsızlıklarım nedeniyle tutmak zorunda olduğum özel spor hocamın bir aylık parasını karşıladım.”
Rolex saatimle temizlik yaptım: ”Birkaç Türk beni gördü. Elektrikli süpürge yaparken, “Bana kızım sen gençsin bak. Kolunda da Rolex saatin var. Niye bu işleri yapıyorsun” dedi. Ben geçiştirdim. Şuan 40’tan fazla müşterim ve 2 çalışanım var. Tek başına iki işi Amerika’da bir kadının kotarmasıdır bu.”
Annem ve kardeşim beni engelledi: ”Benim temizlik yaptığımı annem öğrendiğinde ‘aman duyulmasın’ diyordu. Sonuçta Türkiye’den magazinciler beni arayarak yayın yaptı. O yayında ne paranın P’si, ne bir duygusal sömürü, ne Bergüzar ne annem geçti. Ailemin sunduğu tüm katkılara rağmen ‘Ben bunu yapmak istiyorum’ dedim. Yayından sonra annem ve kardeşim beni engelledi.”
Kalleşçe bir yalan: ”Bir anda hakkımda ‘Bergüzar ile Halit’in evlilik sırlarını satmışım’ gibi haberler çıktı. Ben bunlara güldüm geçtim. Bir gün sonra bir magazin yazarı (Cengiz Semercioğlu) ev arkadaşım Ivana’nın resimlerini koyarak biz evliymişiz, Ben Bergüzar’a ‘Bana para yollamazsanız seni mahvederim’ diye mesaj attığımı söyledi. Lezbiyenlik umurumda değil, hiçbir şey umurumda değil. ‘Bana para yollamazsan seni mahvederim’ gibi kalleşçe bir yalana tahammül edemezdim.”