Terör örgütü PKK‘nın kritik ismi 15 Temmuz öğle saatlerinde Mersin Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne teslim oldu. İsminin Dalya Mahmut Müslüm olduğunu açıklayan terörist, örgütün elebaşlarından Salih Müslüm’ün yeğeni olduğunu söyledi. Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, olayın 3 kritik boyutunun olduğunu belirtti. ‘Rahatı yerinde bir terörist’in kaçarak teslim olduğunu ifade eden Ağar, “Örgüt içinde gündem oluşturacak bir gelişme. Salih Müslüm’ü etkileyecektir. Ne kırmızı listede aranan terörist korumasına sahip çıkabilmiş, ne Salih Müslüm yeğenine sahip çıkabilmiş.” dedi.
Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar Dalya Mahmut Müslüm’ün teslim olmasına ilişkin yaptığı değerlendirmede şu çarpıcı ifadeleri kullandı:
Sabah’ın haberine göre; Dalya Mahmut Salih… Bu bir kadın, Salih Müslüm’ün yeğeni. Örgüt içindeki yeri de kırmızı listede aranan bir teröristin koruması. Bunun bence 3 önemli boyutu var. Birincisi Salih Müslüm’ün yeğeni olması… Bu kadar örgüt içinde önemli bir figür, dış ilişkilerden sorumlu teröristin yeğeninin teslim olması örgüt içinde gündem oluşturacak ve Salih Müslüm’ü etkileyecektir.
Örgütte güvensizlik duygusunun hakim olacağını söyleyen Ağar, “Ne kırmızı listede aranan terörist korumasına sahip çıkabilmiş, ne Salih Müslüm yeğenine sahip çıkabilmiş. Örgütte öyle bir inançsızlık ve güvensizlik var ki. En yakınlarındaki insanlar bile örgütten kaçma ihtiyacı duyuyor. Kadınlarla ilgili yapılardan da sorumlu olduğu görülüyor. Teslim olan Kadının örgüt içinde de bir yeri var, konumu var bu teröristin.” diye konuştu.
“Buna rağmen kaçabiliyor olması büyük önem taşıyor”
‘Rahatı yerinde bir kadın terörist teslim oldu’ ifadesini kullanan Ağar, kadın teröristlerin örgütten ayrılmasında bu gelişmenin önemli olabileceğini söyledi. Ağar, “Bir başka boyutu örgütten kadınlar çok kolay kaçamıyor. Toplumsal bir baskı var üzerlerinde. Erkekler kaçtıklarında bir şekilde kendi kendini saklayarak koruyabiliyor, aileden yardım alabiliyor. Kadın teröristler kaçtıklarında ailelerinden destek bulamıyor. Buna rağmen kaçabiliyor olması büyük önem taşıyor.” dedi.
“Irak’tan kaçanı çok gördük ama bu Suriye’den kaçıyor demek ki”
Teröristin kaçtığı yerin çok önemli bir başka boyut olduğunu ifade eden Ağar şu ifadeleri kullandı:
“Bir başka boyutu ise Irak’tan kaçan teröristleri çok gördük. Ama bu Suriye tarafından kaçıyor.. ABD himayesindeki PKK/YPG alanlarından kaçıyor. Bunu çok görmüyoruz.Yani bu bölgede de sıkıntı var demek ki… Örgütün bu despot, istismar edici, baskıcı yapısı Suriye tarafında da kendini gösteriyor. Suriye’den kaçan, rahatı yerinden kaçan bir kadın terörist görüyoruz. Demek ki burada bir şeyler var. Suriye’de de işler iyiye gitmiyor. Demek ki kendi altlarındaki teröristleri bile ikna edemiyorlar.”
“ABD’yi zora sokacak bilgiler olabilir”
Suriye’de ABD himayesindeki bölgeden kaçan teröristin elinde önemli bilgiler olabileceğini ifade eden Ağar, “Hangi bilgi seviyesinde olduğunu bilmiyorum ama gizli bilgilere haiz olduğunu değerlendiriyorum. ABD’yi zora sokacak bilgiler olabilir. PKK’yı zora sokacak bilgiler zaten var, ABD’yi de zora sokacak bilgiler olabilir. İşin başındaki adam Mazlum Kobani. Salih Müslüm 4’üncü plana falan düştü. Ama örgütün dış ilişkilerinden hala sorumlu. Etkili mi örgütte hala etkili bir isim.” dedi.
“Örgüt içinde ciddi çalkantılar oluşacak”
Örgütün çözülmesinde bu gelişmenin önemli olabileceğine değinen Abdullah Ağar’ın konuya dair son sözleri ise şöyle:
“Bu gelişme örgütün içinde moral ve motivasyon kırılması demek. Dedikodu çıkacak içeride. Salih Müslüm neden yeğenine sahip çıkamadı? Kırmızı listedeki terörist korumasına neden sahip çıkamadı? Bu coğrafyada en çok konuşulacak konulardır bunlar. Ne oldu da kaçtı? Örgüt içinde ciddi çalkantılar oluşturacak.”