Gazeteci Hilal Kaplan, bugünkü ‘Muhalif olmak varmış’ başlıklı yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a muhalifliğiyle bilinen Yılmaz Özdil, Can Dündar ve Fatih Portakal’ın kaçak villa ve çiftlik binalarını, Soner Yalçın’ın da kaçak köşkünü kaleme aldı.
Önce Yılmaz Özdil ardından Fatih Portakal, Can Dündar ve Soner Yalçın… Medya dünyası son haftalarda muhalif kimlikleriyle öne çıkan bu isimlerin milyonlar değerindeki mal varlıklarını konuşuyor. Gazeteci Hilal Kaplan, bu isimlerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve çıkardığı her yasayı eleştirdiğini ancak kamera arkasında neler yaptıklarını anltarak bu isimlerin “zevk-ü sefada tek rakiplerinin Şeyma Subaşı” olduğunu söyledi ve dikkat çeken bir uyarıda bulundu:
Gözümüz yok, Allah daha da versin. Ancak kendileri ‘kaçak saray’larda yaşayıp, tarım ve hazine arazilerine çöküp, villaları karadan denize yürütüp bir de utanmadan bu milletin seçtiği ilk Cumhurbaşkanı’na ve milletin Külliyesi’ne dil uzatırlarsa fena hatırlatırız.
İşte o yazı;
Fox TV sunucusu Fatih Portakal‘ın İzmir Seferihisar’da yaklaşık 9 dönümlük çiftlik evi varmış. Değerinin 4 milyon TL olduğu tahmin ediliyor. Portakal, normalde imar izni verilmeyen bu araziye üç tane de kaçak yapı dikmiş. Sonra da kamera karşısında halka hitap ederken yerden yere vurduğu imar barışından bu kaçak yapılar için faydalanmış!
Geçtiğimiz ay da Portakal’ın “Anchorman” adını koyduğu lüks yatı medyada yer almıştı. Portakal’ın sunduğu Fox Haber, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Cumhurbaşkanlığı bünyesine devredilen bir yat için ise şu başlığı atabilmişti: “Erdoğan’a yat alındı”...
Karanlık oda’nın sahibi Soner Yalçın ise Çeşme’de 12 odalı köşk yaptırmış. Üstelik 6 milyon liralık bu köşk, tarım arazisine yapılmış! CHP‘li belediye ceza yazmış, yıkım kararı çıkartmış ama sözde kalmış tabii. Tek tuğlaya dokunulmamış. Üstelik tarım arazisine kaçak köşk konduran Yalçın, iki sene önce Türkiye’de tarımın bittiği tezini savunan bir kitap da yazmış. İkiyüzlü kelimesi insan olsa, başını eğerdi…
Cumhuriyet tarihimizin gördüğü en başarılı pazarlamacı Yılmaz Özdil’in de Bodrum’daki 40 milyon liralık villası ile başı dertte. Zira söz konusu yeri 142 metrekareden 310 metrekareye büyütmüş ve üstelik denize doğru yürütmüş! CHP’li belediye, skandal ortaya çıkınca mecburen ‘yıkıma’ geldi ama nasıl bir talimat aldılarsa işçiler çatı kiremiti değil de Kaşıkçı Elması taşıyormuş gibi özenlilerdi. Yıkımdan çok, bir nevi taşınma gerçekleşti. Firari Can Dündar da yine Bodrum’un en güzel köşelerinden birine villa yaptırmakla yetinmemiş maalesef orman ve hazine arazisini de işgal edip güzelim ağaçları kestirmiş. Çünkü villanın manzarasını kapatıyorlarmış! Gezi’de kalkışma örgütleyen sözde çevrecilerin çoğu bu tıynette zaten.
Zenginin malı, züğürdün kâlemini yordu bugün. Neyse ki daha fazla yerim kalmadı. Ama şu kadarını demesem olmaz:
Yatları da katları da malları da mülkleri de yerinde. Zevk-ü sefada tek rakipleri Şeyma Subaşı. Gözümüz yok, Allah daha da versin. Ancak kendileri ‘kaçak saray’larda yaşayıp, tarım ve hazine arazilerine çöküp, villaları karadan denize yürütüp bir de utanmadan bu milletin seçtiği ilk Cumhurbaşkanı’na ve milletin Külliyesi’ne dil uzatırlarsa fena hatırlatırız.
Yeniakit.com.tr
Radyomega,Radyo Mega Dinle,radyo,son haberler,enson haberler,youtube,google,alexa,radyo mega, radyo