Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 1976 yılında Millî Selamet Partisi Beyoğlu Gençlik Kolu Başkanlığı ile başlayan siyasi kariyeri birçok başarılarla doluyken, özellikle vesayete karşı yürüttüğü mücadele kamuoyu nezdinde büyük destek görüyor. Muhalefet ise, Erdoğan’ın hakkını teslim etmek yerine ussal olmayan yorumlarda bulunarak kendince sıyrılmaya çalışıyor. Son olarak İYİ Parti Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu’nun sözleri pes artık dedirtti. Ağıralioğlu, Erdoğan’ın verdiği mücadeleyi bir kenara bırakarak, elde ettiği başarıları ‘şans’ şeklinde yorumladı.
“Annesi kadir gecesinde doğurmuş”
Katıldığı canlı yayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘talihli’ olduğunu söyleyen Ağıralioğlu, “Tayyip beyin bir de talihi de çok yüksektir. Annesi Tayyip beyi muhtemelen Kadir Gecesi’nde doğurdu, onu da cuma gecesine denk getirdi. Çünkü bir siyasetçide ancak bu kadar talih olabilir. Yani memlekette, dünyada kriz olur Tayyip beye yarar, bölgede istikrarsızlık olur Tayyip beye yarar, darbe olur ona yarar, Anayasa Mahkemesi münasebetsiz bir karar verir ona yarar, 367 rezaleti yaşanır ona yarar, e-muhtıra verilir ona yarar. Siyasi talihi çok yüksek bir insanla karşı karşıyayız.” dedi.
Şans değil… Mücadele!
Yavuz Ağıralioğlu her ne kadar Erdoğan’ın başarısını şansa bağlasa da, kamuoyu verilen mücadelenin farkında.
Recep Tayyip Erdoğan, 1994 senesinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildikten sonra, şehrin özellikle çöp ve su sorunlarını kısa sürede çözdü. İstanbul’un kardeş şehirlerine de yardıma koştu. Tüm Türkiye genelinde büyük sevgi kazandı. Kısa sürede kamuoyunun gözünde yükselen ve kalplerde yer edinen Erdoğan, okuduğu bir şiir nedeniyle hapis cezasına çarptırıldı. Bu süreçte korkup yerine çekilmek yerine mücadelesini sürdüren Erdoğan, hapse girerken, “Ben içeride dersime iyi çalışacağıma söz veriyorum. Siz de söz verin” diyerek, tahliye olduğu zaman Türkiye’ye yapacağı hizmetlerin mesajını vermiş ve adeta vesayetçilere meydan okumuştu.
367 rezaleti sırasında da hedeflerinden şaşmayan Erdoğan, AK Parti’nin adayı olan Abdullah Gül’ün seçilmemesi için elinden geleni ardına koymayan gerici zihniyete karşı durmuş, özellikle e-muhtıra yayınlayan darbeci zihniyetten korkmamıştı. Erdoğan’ın o dönem darbe ile tehdit eden TSK’ya karşı yürüttüğü süreç, olası bir darbenin önünü tıkamıştı.
Kısa süre sonra, AK Parti için kapatma davalarıyla da karşı karşıya kalan Erdoğan, yine dik durarak vesayetçilere boyun eğmedi.
Yavuz Ağıralioğlu her ne kadar görmek istemese de Erdoğan, siyasetin ‘şans’ değil, ‘cesaret, mücadele ve emek’ gerektirdiğini kanıtladı.
Yeniakit.com.tr
