CHP’nin, “128 milyar dolar nerede?” yalanı belgelerle çürütüldüğü halde Kemalistler aynı palavrayı sıkmaya devam ediyor. Merkez Bankası rezervlerinin ortadan kaybolduğu yalanıyla ortalığı karıştırmaya ve vatandaşların aklını çelmeye çalışan CHP zihniyeti, insanların hassas noktalarını hedef alarak insanlık dışı yöntemlere başvuruyor.
Dün CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun, Suriyeli göçmen Aylan bebeğin cansız bedeni üzerine yazdığı “128 milyar dolar nerede?” yazısının ardından bu kez de “duayen yalancı” Uğur Dündar koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlar üzerinden aynı yalanı sürdürdü.
“Para harcandı, vatandaşlar öldü” yalanı
Uğur Dündar, katıldığı bir TV programında, 128 milyar doların “harcandığı” yalanını yineleyerek, “İktidar 128 milyar doların bir kısmını aşıya, bir kısmını esnafa, vatandaşa dağıtabilmiş olsaydı bugün biz de pandemiyle mücadele edebilirdik dedi.”
Her şeyi paraya bağladı
CHP’nin yalanına koronavirüsü alet etmek isteyen Uğur Dündar’ın, pandemiyi engellememin tek kıstasının para olduğunu zannetmesi de şaşırttı. Başta İstanbul olmak üzere, CHP’nin yönettiği illerdeki toplu taşıma rezilliklerini görmezden gelerek olmayan bir harcama üzerinden AK Parti’yi hedef alan Dündar’ın işi paraya bağlaması, akıllara, “Pandeminin tek kıstası para olsa idi, Almanya, İtalya ve ABD’ ölüm oranları neden Türkiye’den fazla?” sorusunu getirdi.
Sebep para değil talep
Koronavirüs aşısı tedarikindeki gecikmenin sebebini de paraya bağlayan Dündar, ödemelerin eksiksiz bir şekilde yapıldığı gerçeğini de gizledi. Dündar, aşılardaki sorunun kaynağının tüm dünyadan 8 milyar insan için aşı tedarikinin sağlanmasından kaynaklanan gecikme olduğunu kavrayamadı!..
Sözcü ile de çelişti
Ayrıca Sözcü ile Uğur Dündar’ın ağız birliği yapamaması da dikkatlerden kaçmadı. Yalanın getirdiği tutarsızlık yüzünden birbiriyle çelişen Sözcü muhabiri ile Dündar, 128 milyar doların akıbeti hakkında farklı şeyler söyledi. Dündar “Harcanan para” derken, haberi kaleme alan Sözcü muhabiri, “kaybolduğu söylenen para” ifadesini kullandı.
Kemalistlerin akıbetinden daha kendilerinin bile emin olmadığı bir meselede farklı konuştuğu halde gündemdeki konular hakkında uzman gibi yorum yapması da ayrı bir “beka sorunu” olarak karşımızda duruyor!..